Özel Beslenme Metodum: Alkateryan Metod
7 sene önce kalıcı olarak 14 kilo verme ve sağlığıma yeniden kavuşma yolculuğum kendi özel metodum olan Alkateryan Metodumu (Alka-Terranean Method) yaratmamı sağladı. Şu anda İngiltere ve Türkiye’de patent aldığım bu beslenme metodu 2015 yılından bu yana 4000’den fazla danışanımın hem kalıcı kilo kaybı hedeflerine ulaşmasını hem de sürdürülebilir bir sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmalarını sağladı.
Alkateryan Metodu Nedir?
“Alka-Terranean” kelimesi Alkaline (Alkali) ve Mediterranean (Akdeniz) kelimelerinin birleşimidir. Türkçe’de ben buna Alkateryan Metodu diyorum. Alkateryan Metodunu alkali beslenmenin biyokimyası ile Akdeniz beslenmesinin felsefesini birleştirerek oluşturdum. Bu metod, temeline Alkali Beslenmeyi alarak hedeflerinize kısa sürede ulaşmanıza yardımcı olur, ve daha sonra bunu Akdeniz Beslenmesinin felsefesi ile birleştirerek bu hedefleri sürdürülebilir kılmanızı sağlar.
Alkali Beslenme hızlı kilo kaybı elde etmek veya wellness hedeflerimize kısa sürede ulaşmak için çok etkili bir yöntem. Ancak yoğun tempolu hayata sahip kişilerde veya sosyal hayatı hareketli olan insanlar için sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. Sürekli çiğ sebzeler, sebze suları bulmaya çalışmak günlük hayat koşuşturmacası içerisinde veya sosyal etkinlikler sırasında çok zor olabiliyor. Bu sebeple alkali beslenme de neticede diğerleri gibi bir çeşit “diyet” olarak kalabiliyor. Evet çok etkili bir diyet ama sonuçta “diyet”.
Benim deneyimlerime göre diyetler uzun vadede asla işe yaramıyor. Hepsi geçici çözümler oluyor. Bu nedenle daha sürdürülebilir bir metod oluşturabilmek için Alkali Beslenmenin biyokimyasını alıp bunu Akdeniz Beslenmesinin felsefesi ile harmanladım. Akdeniz Beslenmesi aslında beslenmeden çok bir çeşit yaşam tarzı felsefesi. Aynı zamanda bugüne kadar hakkında en çok araştırma yapılmış, uzun ve sağlıklı ömürü en çok destekleyen beslenme biçimi.
Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerimizdeki beslenme biçimi Akdeniz Beslenme tipine çok yakın. Bol zeytinyağlı sebze ve balık ağırlıklı, beslenmenin temeline sevdiklerimizle uzun uzun oturulan, yavaş yavaş, anda kalarak yenen öğünleri koyan bir yaklaşım. Ek olarak Akdeniz Beslenmesi kısıtlayıcı değildir. Hiçbir besin grubunu hayatımızdan çıkarmaz. Yasaklar, katı kurallar, kalori saymaca yoktur. Temeline sebzeleri, bitkileri, baharatları ve zeytinyağını alması bakımından Alkali Beslenmeye benzer ama çok daha sürdürülebilir olan bir beslenme yaklaşımıdır. İşte benim yarattığım Alkateryan Metodunun çıkışı da buna dayanır.
Ben Alkateryan Metodunun mantığını danışanlarıma anlatmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü neyi neden yaptığımızı iyice kavrarsak uygulaması daha kolay olur ve sürdürülebilir alışkanlıklar kazanmak için bu metodun mantığını kavramak çok önemli.
Dolayısıyla hem bireysel programlarımda hem de SelenleHafifle Platformunda çok detaylı olarak bu işin biyokimyasını, mantığını, hem teorik bilgilerle hem de pratik önerilerle anlatıyorum. Yani danışanlarıma sadece ne yemeleri gerektiğini söylemek değil de sürdürülebilir alışkanlıklar kazandırmak amaç. Örneğin geç ve ağır yenen bir akşam yemeği nasıl dengelenir? Alkolü fazla kaçırdığımız zaman vücudumuza destek olmak için ne yapabiliriz? Canımız pizza, makarna yemek istedi bunu Alkateryan Metoduna uyarlayarak nasıl yiyebiliriz gibi… Bunlar bu metodu sürdürülebilir bir yaşam tarzı olarak hayatımıza entegre etmemizi sağlıyor.
Alkateryan Metodu araştırmalara dayalı, benimle çalışan 5000’den fazla kişi üzerinde kanıtlanmış, etkili ve kolay uygulanabilir bir metod. Bu metodu uygulayanlar diyet yapmadan, kalori saymadan, besin gruplarını hayatlarından çıkarmadan hızlıca kilo vermek, daha enerjik ve zinde hissetmek, daha sağlıklı bir sindirim sistemine, daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak, daha canlı, parlak saç ve cilde sahip olmak gibi sonuçlara ulaşabiliyorlar.
SelenleHafifle Platformu da temelinde bu Alkateryan Metodu olduğundan üyeler kısa sürede hem hedeflerine ulaşıp hem de bunu kalıcı kılıyorlar.
Alkateryan Metodu’nun Faydaları
Bugüne kadar benimle çalışan 4000’den fazla danışanımın verilerine göre Alkateryan Metodu aşağıdaki sonuçları kısa sürede elde etmenizi sağlıyor:
● Diyet Yapmadan Hızlı, Kalıcı, Sürdürülebilir, Akıllı Kilo Kaybı
● İlk Ayda 4 ila 14 kg Arası Yağdan Kilo Verme
● Daha Sağlıklı Bir Sindirim Sistemi
● Daha Enerjik Hissetmek (sabahları yataktan enerjik kalkmak, alarmsız uyanmak)
● Parlayan Saçlar, Sağlıklı Bir Cilt
● Ödem ve Şişkinlikte Azalma
● Daha Güçlü Bir Bağışıklık Sistemi
● Daha Rahat Geçen Adet Dönemleri
Peki Alkateryan Metodun Temelini Oluşturan Alkali Beslenme Nedir?
Alkali Beslenme, çok basitçe anlatmak istersem, vücudumuzun pH seviyesine uyumlu beslenmek demek. Kanımızın pH’ı hafif alkalidir, ve vücudumuzun ana görevlerinden biri bu pH’ı hafif alkalide tutmaktır. Eğer biz asitlendiren besinler tüketirsek vücudumuz kanın pH’ının alkali seviyesini koruyabilmek için diğer bölgelerden alkali mineraller çeker. Alkali rezervleri azalan bu bölgeler asitlenir. Asitlenen bölgede ise hastalık oluşur.
İşte Alkali Beslenme bunu engellemeyi hedefler. Alkali Beslenmede bol bol alkali besin tüketerek vücudumuza ana görevlerinden biri olan kanın pH’ını alkalide tutma görevinde yardımcı olmuş oluruz.
Zaten “yağ” dediğimiz şey de aslında asitlenmeden kaynaklanır. Vücudumuzda depolanın yağlar asit deposudur. Dolayısıyla Alkali Beslenme’nin hızlı yağ yakımı sağlamasının sebeplerinden biri de budur.
Peki Alkateryan Metodu hız yağ yakımını nasıl sağlar?
Alkateryan Metodu bahsettiğim gibi temeline alkali beslenmenin biyokimyasını alır. Alkali Beslenme ise yağ yakımı için çok etkili olan bir beslenme türüdür.
Sebebini çok basitçe anlatayım:
Şimdi lisede öğrendiğimiz kimya derslerini ve asit – baz tepkimesini düşünelim. Alkali demek baz demektir. Asit ve baz (yani alkali) tepkimeye girdiği zaman bunların birbirini nötrleme veya kuvvetliliğini azaltma etkisi var. Buna kimyada tamponlama tepkimesi denir.
Yani bu ne demek? Baz (yani alkali), asidi temizleyebilir demek.
Peki vücuttaki yağlar nedir? Bunlar asit deposudur. Vücudumuzda depolanan 1 molekül yağ, içerisinde 3 molekül asit içerir. E asidi de alkali temizliyordu. Yani ne kadar alkali ağırlıklı beslenirsek o kadar hızlı asit temizler, yağ yakarız.
Aynı şekilde, eğer biz yeterli alkali vitamin ve mineral almazsak vücudumuz yağı değil kası yakmayı tercih eder çünkü kasta bulunan magnezyum yüksek derecede alkali bir mineraldir. Bu yüzden bazı diyetlerde her ne kadar az kalori alınsa da diyet listesi asitli olunca kilo verilse bile bu kilonun yağdan değil kastan verildiği gözlemlenir.
Örneğin şimdiye kadar Alkateryan Metodumla hazırlanan SelenleHafifle Platformuna üye olan 4000 kişinin verisine bakarsak platform üyeleri platforma üye olduklarında ilk ayda 4 ila 12 kg arası kilo kaybı gözlemliyor. Ve verdikleri bu kiloyu da ağırlıklı olarak yağdan veriyorlar.
Alkataryen Metod Neden Sürdürülebilir Bir Beslenme Metodu Olarak Öne Çıkıyor?
Öncelikle Alkateryan Metodu bir “diyet” değildir. Sürdürülebilir bir beslenme metodudur.
Alkateryan Metod’da, bilinen diyetlerde olan besin gruplarını hayatımızdan çıkartmak, kısıtlamalar, kalori saymalar, makrobesin hesabı yapmalar yoktur. Hatta porsiyon bile yok.
Alkateryan Metodunu uygulayanlar dengeleme mantığını anlayarak, bedenini dinlemeyi öğrenerek, doğru beslenmeyi hayatına entegre edebiliyor ve bunu yaparken de “diyet” yapmadan hızlıca hem kilo verebiliyor hem de yukarıda bahsettiğim diğer wellness hedeflerine ulaşabiliyor.
Alkateryan Metodu Uygularken Ne Kadar Sıklıkta ve Miktarlarda Yiyebilirsiniz?
Alkateryan Metodun temel ilkelerinden biri bu metodda kesinlikle kısıtlamalar ve kalori saymaca olmamasıdır. Bu sebeple Alkateryan Menülerimi oluştururken öğünlerde miktar belirtmiyorum veya kalori hesabı yapmıyorum. Aynı şekilde danışanlarıma ne zaman ve ne sıklıkta yemek yemeleri konusunda da yönlendirme yapmıyorum. Çünkü katı menülerin ve kalori saymanın sürdürülebilir bir yaklaşım olmadığını biliyorum. Bunun yerine, danışanlarıma bedenini dinlemeyi, bedeninin açlık ve tokluk sinyallerine kulak vermeyi ve kendilerini iyi hissettiren bir beslenme metodu benimsemeyi öğretiyorum.
Herkes biriciktir. Herkesin metabolizması, ihtiyaçları farklıdır. Kendi bedenimizin bile ihtiyaçları günden güne değişiyor. Bazı günler hiç doymazken bazı günler pek açlık hissetmeyebiliyoruz. Vücudumuzun enerji ihtiyacı bile sürekli değişkenlik gösteriyor. Dolayısıyla spesifik diyet listeleri takip etmektense bedenimizi dinlemeyi ve anlamayı öğrenmek çok daha sürdürülebilir oluyor.
Bu tip yaşam tarzı elementlerini Akdeniz Beslenmesinden alan diyet karşıtı Alkateryan Metod yaklaşımım hem hedeflerinize kısa sürede ve keyif alarak ulaşmanızı hem de bunu kalıcı kılmanızı sağlar.
Alkateryan Metod’da Asla Tüketilmemesi Gereken Besinler Var mı?
Alkateryan Metod’da katı kurallar veya asla tüketimeyecek besinler yoktur.
Bu metod diyet mentalitesini reddeden ve “dengelemeye” odaklanan bir metoddur. Bu şekilde bir yandan kilo kaybı sağlarken ve hedeflerimize ulaşırken diğer bir yandan bunu kalıcı kılabiliyoruz.
Herhangi bir besin grubu hayatımızdan çıkarmayan bir beslenme modeli izlemek bunu sadece sürdürülebilir kılmamızı sağlamakla kalmaz aynı zamanda tüm mikro ve makrobesinleri beslenmemizde aldığımıza emin olmamıza da yardımcı olur.
Konu kilo verme olunca karbonhidratların kısılması gerektiğine inanılır oysa ki bu doğru değil. Karbonhidratlar, özellikle kompleks karbonhidratlar bize enerji ve mutluluk verir ve bedenimizin doğru ve verimli şekilde işleyebilmesi için çok önemlidir.
Ancak yine de kilo kaybını hızlandırmak için protein ve lif ağırlıklı bir beslenme izlemek ve karbonhidratı bazı günler limitlemek etkilidir. SelenleHafifle Platformumda da üyelerin daha hızlı kilo verebilmeleri için bazı günler karbonhidratı limitleyen protein ve lif ağırlıklı menüler içerirken diğer günler istediklerinizi yiyerek bunu nasıl dengeleyebileceğinizi öğreten içerik ve menülerle dolu. Böylece kendinizi kısıtlamadan hızlıca hedeflerinize ulaşabiliyorsunuz.
Tabi ki bazen tatlılar, börekler yiyebilir veya alkol tüketebiliriz. Bunlar aslında yaşamın bir parçası. Yediğiniz bir dilim pasta veya içtiğiniz 1 kadeh şarap kilo verme sürecinizi baltalamaz çünkü Alkateryan Metodu ile nasıl dengeleyebileceğinizi öğrenirsiniz.
Bu şekilde sosyal hayat devam ederken, doğum günlerinde, iş yemeklerinde, aile buluşmalarında endişelenmek yerine anın tadına vararak, keyifle, bilinçli bir şekilde öğünlerinizi tüketip hem kilo verip hem de sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanabilirsiniz. Yani önemli olan “denge”!
Hem bireysel programlarımda hem de SelenleHafifle Platformumda Alkateryan Metodumun ana ilkelerinden biri olan dengeleme mantığına da sıkça yer veriyorum.
Alkateryan Metodu Dostu Besinler
Danışanlarımın çoğu yoğun hayat temposuna sahip kişiler olduğundan beslenmelerine vitamin ve mineral bakımından yoğun besinler eklemek çok önemli. İşlenmemiş besinler, sebzeler, meyveler, çiğ kuruyemişler, tahıllar, baklagilller ve balık, organik tavuk, tofu, tempeh, yumurta gibi kaliteli protein kaynakları gibi. Bu seçeneklerin besin değeri yüksek olduğundan hem enerjiyi artırmada hem de stres yönetiminde etkili olurlar.
Alkateryan Metodumun merkezinde Alkali Beslenme olduğundan ağırlıklı tüketilen besinler pH’ı 7’den yüksek yani alkali besinlerdir. Yani Alkateryan Metod’da olmazsa olmaz yiyecekler: Sebzeler, bitkiler! Ama sebze deyince aklınıza sadece çiğ sebze gelmesin Zeytinyağlı taze fasulyeden tutun, fırında pişmiş bol baharatlı sebzeler, rengarenk smoothieler, çin usulü tavada pişmiş stir-fry tipi sebzeler, taptaze salatalar, tencere yemekleri vb her türlü sebzeyi düşünebilirsiniz.
Tüm sebzeler harika. Önemli olan gökkuşağının her renginden çeşitli beslenmek. Ancak mor, yeşil ve beyaz renkli olanlar antioksidan bakımından çok zengin olduklarından daha alkali sebzelerdir. Bunlara ağırlıklı vermek önemli.
Çiğ olarak soğan, sarımsak tüketmek antiviral özellikleri bakımından çok önemli. Aynı şekilde zerdeçal, zencefil, sumak gibi baharatlar kuvvetli enflamasyon gidericidir.
Ek olarak yeni yeni önemi anlaşılan mantarlardan da bahsetmek isterim. Reishi, shiitake, lions mane gibi ilkel Çin mantarları supergıdadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek, hormonal denge sağlamak, iç organları beslemek, karaciğere destek olmak gibi önemli özellikleri var. Aynı zamanda bunlar da kuvvetli antiviral ve yapılan çalışmalar stresin vücutta yol açtığı hasarı azaltabildiklerini gösteriyor.
Tohumlar da önemli. Keten tohumu, chia tohumu, çörekotu, çiğ kuruyemişler içerdikleri yağ asitleri ile beyin hücrelerimizi besler. Beyin sağlığı için çok önemli.
Kilo Kaybı için 3 Günlük Örnek Alkateryan Menü:
Zorlanmadan, aç kalmadan, rahatlıkla uygulanabilenecek 3 günlük bir Alkateryan Menü örneğini aşağıda bulabilirsiniz. Daha hızlı kilo kaybı sağlayan farklı çeşit menüler denemek isterseniz, her gün değişen menüler, detokslar ve Alkateryan Metodu ile ilgili daha fazla bilgi için ise SelenleHafifle Platformumdan faydalanabilirsiniz.
1.Gün
Sabah:
İstenilen 2 veya 3 adet meyve ile meyve salatası içerisine tarçın, 10 çiğ kuruyemiş ve 2 yk yoğurt ekleyerek
Öğlen:
4-5 yk tahıl veya baklagil (kinoa/mercimek/karabuğday/maş fasulyesi/nohut/amaranth) ve bolca çiğ salata
Ara:
4 kereviz sapı ve bitki çayı (veya 2 salatalık)
Akşam:
Balık (veya tofu, tempeh, yumurta) ve yanına salata ya da zeytinyağlı sebze
2.Gün
Kahvaltı Öncesi:
1 porsiyon meyve + tarçın (veya 1 meyveli bol sebzeli green juice)
Kahvaltı:
2 yumurtalı omlet veya menemen veya haşlanmış yumurta (veya çırpılmış tofu) + bol sebze + 6-8 zeytin (veya çeyrek avokado)
Öğlen:
protein ve salata (salatada keten tohumu veya chia tohumu olsun 1 yk)
Ara:
1 porsiyon meyve + tarçın
Akşam:
zeytinyağlı sebze ve bolca salata
3.Gün
Sabah:
Kefirli chia pudding (4 yk kefir + 3/4 bardak kefir + 1 yk bal karıştırıp geceden dolaba. Sabah üzerine 1 adet meyve rendelensin ve tarçın)
Öğlen:
6 yk türk usulü zy sebze ve 1 dilim ekşi maya ekmeği (veya dinkelberger, volkornbrot, pumpernickel, karabuğday, siyez)
Ara:
1 meyve + tarçın
Akşam:
Balık ve Salata
SelenleHafifle Platformuma aşağıdaki linkten ulaşabilir ve beni instagramda @selencoaching olarak bulabilirsiniz.
